13 Nisan Cuma’yı Cumartesiye bağlayan gece mübarek Mirac Kandilidir. Yükselmek manasına gelen Mirac Gecesinin Allah katında değeri çok büyüktür.
Bu gecede, Efendimiz(s.a.v.)’in mucizevî bir şekilde Mekke’den Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’ya, oradan da göklere, en üst makam olan “Sidretü’l-Müntehâ”’ya yükseltilerek Cenâb-ı Hakk’ın huzuruna erişmesini bu mübarek gecede yâd ediyoruz. Recep ayının yirmi yedinci gecesine tesadüf eden bu geceye bu senede bizleri kavuşturan Yüce Mevla’ya hamd olsun.
Mirac, Âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili peygamberimiz (s.a.v.)in Cenab-ı Hakkın sonsuz kudretinin ürünü olan eserlerini temaşa etmesidir. Kâinatın yüce yaratıcısının daveti üzerine gerçekleşen bir buluşmadır. Hz. Muhammed (s.a.s.)'in en büyük mucizelerinden biridir.
Sayısız hikmet ve ilâhî sırları bünyesinde barındıran bu gece, Kur’an-ı Kerimde şöyle ifade edilmektedir: “Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir” (İsrâ 17/1).
Ayet-i Kerimede bildirilen Mescid-i Aksa'dan sonraki Mirac yolculuğu hakkında bilgilerimiz Peygamberimizin Hadis-i Şeriflerine dayanmaktadır.
Miraç’ta, müminler için manevi yükselişe ve her türlü kötülüklerden arınarak gerçek kulluğa, en yüce mertebeye erişmeye dair çeşitli işaret ve mesajlar vardır. Vahiy meleği Cibril’in bile daha ileriye gidemediği özel sınırdan geçerek Allah’ü Teâla ile baş başa görüşen Hatemü’l Enbiya, Allah’ın huzurundan hediyelerle döndü. İman ehlini cennetle müjdeleyen peygamberimiz, dinin direği, mü’minin miracı olan namazı ve Bakara Suresinin son iki ayetini mirac hediyesi olarak bizlere getirdi.
Manevi derecesi yüksek böyle bir gecede hepimiz Allah’a ve İnsanlara karşı görevlerimizi hatırlayarak duyarlılığımızı artırmalıyız. Kendi kendimizi test etmeli, nefis muhasebesine tabi tutmalıyız. Ferdi ve sosyal hayatımızdaki maddi ve manevi değerler dengesinin bozulmasına, dünyevileşme, bencillik gibi olumsuzlukların ruh sağlığımızı yıpratmasına fırsat vermemeliyiz. Kandilin feyizli ve bereketli ikliminden istifade ile bir taraftan Yüce Rabbimize dua edip affımızı istemeliyiz. Diğer taraftan anne ve babalarımızın hayır dualarını almaya, dost, akraba, komşu ve arkadaşlarımızın gönüllerini kazanmaya, aramızdaki insani ilişkileri daha da güçlendirmeye çalışmalıyız. Çevremizdeki her türlü karanlıkları bu mübarek gecenin aydınlığında ortadan kaldırarak birlik ve beraberliğimizi güçlendirmeliyiz. Bu dünyadan göçenlerimize dua ederek onların ruhlarını şad etmeliyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle Burdur’lu kardeşlerimin Mirac Kandilini tebrik eder, Kandilin İlimize, ülkemize ve Âlem-i İslam’a hayırlar getirmesini, insanlığın huzur ve saadetine vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ederim. 12.04.2018
Hıdır BAYRAK
Burdur İl Müftüsü