01.05.2020

İSLAMIN TEMİZLİĞE VERDİĞİ ÖNEM

                                                      (01.05.2020)

 

           İslam dini temizlik üzerine kurulmuş bir dindir. Temiz olanları hem insanlar sever hem de Allah (c.c) sever. Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Temizlik imanın yarısıdır.”[1] buyurmuştur. Bu sebeple İslamiyet’te birçok ibadetin ön şartı temiz olmaya bağlıdır, temiz olmadan yapılan ibadetler Allah katında eksiktir veya geçersizdir. Geçersiz dememizin sebebi de temizliğin o ibadetin kabulü için ön şart olmasından dolayıdır. Bu hususa bir örnek verecek olursak namaz kılmak için Müslümanın abdest alması şarttır.

Temizlik her ne kadar ibadetlerin ön şartı olsa da aslında kendisi de başlı başına bir ibadettir. Temizliği beden, elbise, kalp, çevre temizliği olarak sıralayabiliriz. Beden temizliği olarak abdest, gusül, vücut ve elbise temizliği; kalp temizliği olarak insanın kalbini bütün manevi kirlerden fitne fesat, kibir, hırs ve düşmanlıktan arındırması; çevre temizliği olarak insanın yaşadığı evden başlamak üzere bütün tabiatı temiz tutması kirletmemesi birer ibadettir.

        İslam’ın temizliğe verdiği önem hususunda şanlı ecdadımız Osmanlı Devleti döneminde fazlasıyla örnekler vardır. Osmanlıda sanayi ilk olarak sabunla başlamıştır. Çiçek sabunu, hünkâri sabunu, arap sabunu, fes sabunu çeşitleri bunlardan sadece bazılarıdır. Dünyanın ilk çevre kanunu Kanuni Sultan Süleyman döneminde oluşturuldu. Fatih Sultan Mehmet Vasiyetnamesinde; “İstanbul’un her sokağına ikişer kişi tayin eyledim. Bunlar ki, ellerinde bir kap içerisinde kireç tozu ve kömür külü olduğu halde günün belirli saatlerinde bu sokakları gezerler. Sokaklara tükürenlerin tükürükleri üzerlerine kireç tozu ve kömür külü dökerler ki yevmiye yirmişer akçe alsınlar.”[2] diyerek sokak temizliğine ne kadar önem verdiğini göstermekteydi. Sultan 2.Abdülhamit Han uykusundan uyandığında abdest almak için lavaboya gitmeden önce abdestsiz yere basmamak için yanı başında temiz bir tuğla bulundurur bununla teyemmüm ederek abdest almaya giderdi. Ayrıca Sultan’ın abdestsiz hiçbir devlet evrakına imza atmadığı tarihi kaynaklarda geçmektedir. İslam’ın temizliğe verdiği önem konusunda ecdadımızın ve İslam halifelerinin hayatlarında daha bunun gibi sayısız örneklere rastlanmaktadır.

        İslam’ın temizliğe verdiği önem başlığı altında yiyip içtiklerimizden bahsetmeden geçmek olmaz. Zira İslam dini insanların vücutlarına akıl ve ruh sağlıklarına zarar verecek olan birçok hususu haram kılmıştır. İnsanı sarhoş ederek vücut organlarına zarar veren alkollü içkiler, vücuda zararları tıbbi olarak da kanıtlanan ölü hayvan ve domuz eti İslam dininde haramdır. Özellikle İslam dininde yenmesi haram olan yılan, yarasa, ahtapot gibi hayvanların müslüman olmayanlar tarafından yenilerek ortaya hastalık saçması da İslamiyet’in bu hususta ne kadar doğru kurallar koyduğunu bizlere bir kere daha göstermiştir. İnsanlık tarihinde ortaya çıkan salgın hastalıkların temelinde temizliğe riayet etmemek yatmaktadır.[3]

        “Allah güzeldir güzel olanı sever, temizdir temiz olanı sever, kerem sahibidir cömertliği sever.”[4] hadisi ışığında yaşamakta olduğumuz imtihan dünyasında temizliğe dikkat ederek rızasını kazanıp cennetine girebilmeyi ve her alanda bize örnek olan rahmet peygamberine komşu olabilmeyi Rabbim cümlemize nasip eylesin, Ramazan-ı Şerifiniz mübarek olsun.

 

   Mehmet METE

                                                                                          Taşyayla Köyü Şehitler Camii İmam Hatibi

 

[1] Müslim, Tahâret 1. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 86

[2] Fatih Sultan Mehmet vasiyetname

[3] https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Decameron

[4] Müslim, Îmân, 147; Tirmizî, Edeb, 41